9 Ağu 2008

Türk Sineması Hangi Dönemi Yaşıyor!

Şu sıralar çok yoğunum.Ne kendi bloguma ne de Düşüngeç'e yazma fırsatım olmuyor pek.Ama ne olursa olsun her zaman vakit ayırabileceğim bir uğraş varki o da büyük boy bir doritos ve 2.5 litre kola ile sinema izleme keyfidir...

Bu sebepten ötürüdür ki sinema haberlerini sık takip ederim.Şüphesiz Türkiyenin en başarılı Sinema Portalı olan Beyazperde'ye göz gezdiriyordum bugün.Bir haber gözüme takıldı...




Önümüzdeki aylarda sinema perdelerinde bol bol Türkçe
konuşulacak...(8 Ağustos 2008)


Bizim sinemacılar bu yaz sıcaklarda
epey terliyor. Onlarca proje yapım sürecinin farklı aşamalarında ve önümüzdeki
aylarda izleyici ile buluşacaklar. Beyazperde Haberi heyecanlandıran çok fazla
proje var fakat bir tanesi bizi yakından ilgilendiriyor, çünkü içinde biz de
varız!



Haberin devamı yapım aşamasında olan onlarca filmden bahsediyor.



Ben buna mutlu mu olmalıyım yoksa endişelenmelimiyim kestiremedim.Sebebine gelince;

Hepimiz eski Türk filmlerini biliriz.Annelerimiz,Abilerimiz veya Babalarımız bu eski Türk Filmlerini ayıla bayıla izlediler.Sektörün bu kadar rağbet görmesi üzerine yüzlerce film çıktı ortaya.Daha sonra aynı seneryoların tekrarı ve yapımların giderek kalitesizleşmesi üzerine Türk Sineması uzun bir uykuya daldı.Gelecek nesile "nayır,nolamazlar"la dolu bir film curcunası bırakan sektör artık yorgun düşmüş ve holivud filmlerine yenilmişti...



Daha sonra yeni jenerasyonu ateşleyen birkaç film ile birlikte Türk Sineması tekrar tırmanışa geçti...Bunların başında Şüphesiz ki G.O.R.A gelir...Gençliğe hitap eden bu filmle birlikte argonun dibine vuran onlarca film yapıldı ancak;bir nesilinde argo öğrenmesine yol açtı...İş çığrından çıkmaya başladı...Cem Yılmazın başarılı projesi G.O.R.A hariç,gelen diğer filmler sadece argo ile güldürmeye dayalı olmaya başladı...



Önce nayır-nolamaz ile başlayan altınçağ çöküş dönemine girdi...Peki ya şimdi argo ile başlayan altınçağın kaderide bu mu olacak!



Tabi bu kadar kötümserde olmamak gerek...Yakın zamanda Nuri Bilge Ceylan'la gelen Cannes(KAN) ödülü Türk Sinemasının geldiği noktayı açıkça gözler önüne sermekte...Bu gibi başarılı yapımlar Türk Sinemasının 2.ci Altın Çağı'nın çöküşünü uzunca bir süre erteleyebilir...

1 yorum:

  1. Türk sineması için 90'lar bir dönüm noktasıydı
    içine kapanık tek düze berbat komediden ve aşk filmlerinden sıyrıldı,
    dünya ile eş zamanlı dönmeye başladı Türk sineması,

    Bay E ve Eşkiya filmleri ilk örnekleriydi...
    Tabii ki daha sonraki yıllarda özellikle 2000'lerde büyük bütçeli yapımlarla birlikte bir şeyler başarmaya başladık.
    Yoksa 80 ve öncesi yapımlarla bir yere varamazdık. Kendi etrafımızda dönmekten başka.

    YanıtlaSil

Yorum yaparken dikkat edilmesi gerekenler;

1. Türkçe yazım ve dilbilgisi kurallarına uyunuz.
2. Hakaret içeren yorumlarda bulunmayınız.
3. Yorumlarınızın konu ile alakalı olmasına çalışınız.
4. Yorumlarınızda yasa dışı hiçbir bağlantı linki vermeyiniz.
5. Yorum Formunu doldurduktan sonra Profil Seç -> ADI/URL bölümünden isminizi yazıp yorum yaparsanız size karşı bir hitap şeklimiz olur.
6. Kurallara uymayan yorumlar silinmektedir...