30 Nis 2009

En iyi Webcam

Merhaba arkadaşlar. Şimdiki konum webcamlar olucaktır. Şimdi sizlere denemiş olduğum webcamlari anlatıp, en iyisini söylüyecem.
Bigtop webcam kullandım. 5 Megapiksel diyordu. Ancak görüntüye bakıyorum hiçde 5 değil. Meğer 5 Megapiksel büyüklüğüne kadar çıkabiliyormuş. Bu webcami tavsiye etmiyorum.
Canyon webcam kullandım. Ancak bu webcam çok daha iyi göstermiyor. İyi gösteriyor ancak biz insanoğulları çok iyiyi isteriz.
Microsoft webcam kullandım. Microsoft'un iyi ürünlerinden bir tanesidir. Microsoft webcam çok güzeldir. Denedim iyiydi. Tavsiye ederim.
A4 Tech webcam kullandım (Bağımlısı oldum, bırakamıyorum). Arkadaşlar, 4 çeşit webcam kullandım içinden sadece A4 Tech'in çok iyi olduğunu anladım. A4 Tech Number One ! Kullandığım model, A4 Tech Pk-635. Çok iyi, cam gibi gösteriyor.
Webcam alırken tereddütlenen arkadaşlara tavsiyemdir. A4 Tech almalarını öneririm. Pk-635 Modelini alabilirler. Herhangi bir sorun ile karşılaştıklarında ben yardımcı olabilirim. Bu arada A4 Tech ucuz bir webcamdır. Şunuda belirtiyim, bir webcam alırken ucuzuna fazla kaçmayın. Benden şimdilik bu kadar. Sonraki yazılarımla görüşmek dileğiyle, hoşçakalın...

29 Nis 2009

CCleaner inceliyoruz

Merhabalar Düşüngeç Takipçileri Uzun Zamandır Yazamıyoru Belli Başlı Nedenler Yüzünden Ama Artık Burdayım.

Bugün Sizlerle Bir program İncelicez. Bu program "CCleanar" tam Olarak Açılımı"Crap Cleaner"

CCleanar
programı ile bilgisayarınızda bulunan gereksiz dosyaları silerek daha istikrarlı ve performanslı bir sistem elde edebilirsiniz. Lüçük Boyutuna Rağmen sistem temizliği konusunda çok güçlü olan bu üçretsiz program bilgisayarınızın tertemiz hale gelmesini ve ilk günkü gibi hızlı çalışmasını sağlıyor

1


Cleaner isimli sekme bilgisayarınızda bulunan gereksiz dosyaları silmenize yardımcı olan temizlik bölümü. İki alt bölümden oluşan temizleme bölümünde Windows ve Uygulamalar isimli iki bölüm ile karşılaşıyorsunuz. İlk bölüm "Windows" işletim sisteminizin özellikleri ve ona bağlantılı olan yazılımlarla (Internet Expolrer, Windows Explorer) ilgili temizlik seçeneklerini belirleyebildiğiniz bölüm.


2


İkinci bölüm "Uygulamalar" ise bilgisayarınızda yüklü olan programların (Firefox, Opera, Safari, Adobe Photoshop, Adobe Reader, Microsoft Office, Nero, WinRAR, Media Player, eMule vb.) bilgisayarınızda bıraktığı kalıntıları ve yarattığı çöp dosyaları temizlemenize yardımcı oluyor.



Bilgisayarınızdaki işletim sistemi ve yazılım temizliğini gerçekleştirdikten sonra Kayıt Defteri (Registry) bölümünüzdeki bütünlüğü sağlayarak sisteminizin performansınızı daha da arttırabilirsiniz. Kayıt Defteri bölümünde DLL Dosyaları, ActiveX ve Class Sorunları, Kullanılmayan Dosya Uzantıları, Yükleyiciler, Yardım Dosyaları vb. seçenekler ile işletim sisteminizdeki sorunları tarayabilir ve bunları CCleaner'a çözdürebilirsiniz.


Programı Bilgisayarına İndirmek İçin Tıkla

26 Nis 2009

Dizi Film Sektörü ve Bazı Detaylar

dizi, movie
Yazımın başlığından da anlaşılacağı üzere ülkemizde dizi sektörü ile ilgili eğitimci gözüyle analiz yapalım dedik.

Bilindiği üzere dünya da dizi sektörüne en fazla ağırlık verilen ülkelerden biriyiz... Bundan 4-5 sene öncesine kadar Latin Amerika dizileri televizyon ekranlarını süslüyordu. Latin Amerika kökenli dizilerin ülkemizde izleyici kitlesinin bir hayli fazla olması Türk Medya sektörünün de iştahını kabarttı diyebiliriz. Diziler sinemalara göre çok daha fazla ilgi çekiyor desek yanlış bir teşhiste bulunmuş olmayız...

Örnek verecek olursak sinemalarda izlenme rekorları kıran filmler sinema gösteriminden kalktıktan sonra insanların hafızalarındaki yerlerini giderek kaybederler. Ama dizi filmler sinemalar gibi kısa süreli gösterimler yerine yıllara yayılarak daha doğrusu sezonluk olarak ekran karşısına geliyor. Dizilerin uzun süre ekranda kalması da insanların aklında daha çok kalmasını sağlıyor.

Dünya da şu anda dizi olarak LOST izlenme oranlarında en üst sıralarda gibi gözüküyor. Ülkemizde ise tartışmasız olarak Kurtlar Vadisi Pusu dizisi ilk sırada yer alıyor...

Yabancı dizileri izlemediğim için onlar hakkında yorum yapmayacağım. Benim asıl bahsetmek istediğim konu ülkemizde çekilen dizilerde yapılan görünürde küçük ama derinlemesine analiz edildiğinde büyük çaplı hatalara dikkat çekmek...

İlk olarak Kanal D televizyonunda Pazartesi günleri ana haber bülteni sonrası yayınlanan Arka Sokaklar dizisinde yapımcıların dikkat etmesi gereken bir kaç detayı aktarmak istiyorum.

Arka Sokaklar Polisiye bir dizi olduğundan yapımcıların çok daha fazla detaylara dikkat etmesi gerekiyor. Bu diziyi elimden geldiğince takip ediyorum. Uzun zamandır dizi de takip ettiğim bir nokta oyuncuların araç kullanırken Emniyet Kemeri takmaya özen göstermemeleri... İkinci olarak ise yine araç kullanırken cep telefonu ile uzun uzun konuşmaktan çekinmemeleri... bahsettiğim bu hataları trafiğe açık alanda yaptıkları için özellikle uyarma gereği duydum.

İkinci olarak ise yine Kanal D televizyonunda yayınlanan genelde hanımların izlediği Küçük Kadınlar dizisinde dikkatimi çeken bir noktayı dile getirmek istiyorum. Bu diziyi sürekli takip etmiyorum daha doğrusu yengem bu diziyi izlediği için mecburiyetten aşina olduk diziye...

Küçük Kadınlar dizisine baktıysanız teyze ile yeğenleri arasında küçük kardeşlerinin velayeti ile ilgili sorunlar var... Ailenin en küçük kızlarının velayeti teyzeleri ile kardeşler arasında mahkemelik... Dizinin akışında teyze hanımın kocasını sakat bıraktığı ve kendi ihtiyaçlarını karşılayamayacak duruma geldiği görülüyor. Buraya kadar sorun yok fakat teyze hanımların kiracısı adı altında senaryoya dahil edilen şahıs eşine yardımcı olma bahanesi ile teyze hanımların evinde ikamet etmeye başlıyor.

Velayet davası sonuçlanana kadar küçük kızın teyzesinde kalmasına karar verilmiş. Yasalara göre yukarıda bahsettiğim durum karşısında sosyal hizmetler kurumunun küçük kızı dava bitene kadar Sosyal Hizmetler Müdürlüğü himayesine alması gerekir. Her ne kadar senaryo icabı bu yola gidilmesede bu durumun dizide yapılan bir hata olduğunu düşünüyorum. Çocukların gelişimi ile ilgili senaryolarda dizi yapımcılarının ayrıca dikkat etmesi gerekir.

Dizi yapımcılarının dikkat etmesi gereken en büyük nokta ise çocuklara yönelik dizilerin senaryolarının çocuk gelişimine uygun olup olmadığı... Dizilerin ana karakterlerinin çocukları olumsuz etkileyebilecek davranışlarda bulunmamasına özen göstermeleri gerekmektedir. Çocuklar dizilerde gördükleri karakterlerin yaptıklarını birebir taklit edebiliyorlar. Bunun en yakın örneğini geçenlerde küçük bir kız çocuğunun dizi karakterinin sihirli bir sıvı içerek ortadan yok olması sahnesini evde bir şişe şurup içerek zehirlenmesi vakasında gördük. Küçük kızın annesi elinde şurup şişesini boş olarak görünce hepsini içtinmi diye sorunca kızın verdiği cevap; evet içtim bende ***** (dizi karakterinin adını söylüyor)gibi ortadan kaybolacağım demiş. Anne de hemen hastaneye götürmüş ve tedavi edilmiş küçük kız...
Görüldüğü üzere dizilerde yaşanılan hayatların gündelik hayata yansıması neredeyse aynı şekilde oluyor. Özellikle çokcuklara yönelik dizilerin gündelik hayata yansıma oranı çok daha yüksek diyebilirim.

Çocuklarınızı televizyonun karşısına kontrolsüz bir şekilde oturtmayın. Her diziyi izlemesine izin vermeyin. Dizileri çocuklarınıza izletmeden önce kendiniz diziyi izleyerek dizi hakkında ön bilgi edinin. Çocuğunuzun gelişimine olumsuz etki edebilecek bir dizi ise izletmeyin...

Dizi sektörü ile ilgili kendi görüşlerinizi yorumlarınızda belirtebilirsiniz!..

24 Nis 2009

Estetik mobilya ve dekorasyon

İlerleyen internet teknolojisi sayesinde binlerce mobilya ve dekorasyon resimleri internet üzerinden görülebilir ve dekorasyon seçimi yapmamıza olanak saglayabilir.

Bu konuda ülkemizdede geniş içerikli mobilya ve dekorasyon web siteleri bulunmaktadır.

Bu konuda sizlere estetik mobilya ve dekorasyon sitesini tanıtmak istedim.
Sitede bir çok kategori yer alıyor.

Estetik mobilya ve dekorasyon sitesini kategoriler halinde sıraladım.
Kategorilerden sonra site adresi ekledim.

Evinizde değişiklik yapmak isterseniz ziyaret etmenizi tavsiye ederim..

* Ahşap
* Armatür
* Aydınlatma
* Bahçe
* Banyo
* Beyaz Eşya
* Boya
* Dantel
* Dekorasyon
* Dış Cephe
* Elektronik
* Emlak
* Ev Tekstili
* Güvenlik Sistemleri
* Havuz
* Hobiler
* Kampanya
* Mobilya
* Mutfak
* Seramik
* Trend
* Vitrifiye
* Yalıtım
* Züccaciye
* Zemin

Estetik mobilya ve dekorasyon sitesini ziyaret etmek için tıklayınız: Dekorasyon

AVG Link Kontrol Aracı - Ücretsiz

Son zamanlarda internette sörf yaparken girip çıktığımız sitelerden bilgisayarımıza birçok virüs bulaşıyor. Tabi bazı AntiVirüs programları bu tür sitelere giriş yapıldığında uyarı verebiliyor. Fakat sitelere girmeden de bu tür bir uyarı almak istemez misiniz ?

Örneğin, Google'da bir kelime aratıyorsunuz ve karşınıza ilgili sayfalar çıkıyor. Bu sayfaların Title yani Başlık kısımlarının yanındaki İşaretlere göre site içeriği hakkında genel bir bilgi alabilirsiniz. Daha iyi anlamak için aşağıdaki örnek resimleri inceleyebilirsiniz.

avg, link kontrol, link scanner
avg, link kontrol, link scanner

Belirtmek istediğim bir diğer konuda; AVG günümüzde en iyi güvenlik yazılım programlarından biridir.

Dipnot: Programın nasıl çalıştıracağınıza dair Video'lu destek almak isterseniz "Buraya Tıklayınız"

23 Nis 2009

Blog Ödülleri ve Özelestirim !

Blog Ödülleri (BÖ!) hakkında birşeyler karalamam farz oldu artık. Niye diye sorucak olursanız aşağıdaki paragraflar size yardımcı olacaktır..

Şimdi öncelikle amacım kimsenin hakkında kötü konuşmak yada rencide etmek değil. Aksine yarışmanın eksikliklerini belirtip mantıklı bir açıklamaya ulaşmaktır..

Peki Nerede Bu Mantıksızlık ?

2008 Blog Ödüllerine katılmak için belli başlı kurallar vardı. Özellikle de bir blogun yarışmaya katılabilmesi için min. 6 aylık bir blog arşivi olması gerekiyordu.

2009 Blog Ödüllerine katılmak için ise hiçbir "EMEK" harcamanız gerekmiyor. Yani tek bir yazıyla bile yarışmada yerinizi alabilirsiniz.

Ee Ne Var Bunda ?

Çok şey. Öncelikle 2008 ile 2009 arasında bir çifte standart oluşturuldu. Dünkü bloglar ile geniş arşivli bloglar aynı kefeye konuldu.

Peki Zararı Ne Bunun ?

Şöyle açıklamak istiyorum; yarışmanın esasında sistem, kategorilere ayrılmış olan blogların tek tek incelenmesi ve aralarındaki kalite farkının Oy'a dönüştürülmesidir. Buraya kadar herşey güzel fakat her kategoride 50 küsür blog olursa, insanlar nasıl kaliteli blog bulabilir ki.. Millet yatıp kalkıp bugünü beklemiyordu herhalde, kimsenin saatlerce tek bir kategoride blog didiklemesini bekleyemezsiniz. Hal böyle olunca da tanıdığa oy vermek daha mâkul gözüküyor..

Topluluk Blogları Kategorisi..

Yarışmaya katıldığım kategoriden örnek vermek en doğrusu olur sanırım. Zira yukarıdaki belirttiğim sebepten ötürü diğer kategorileri incelemedim bile..
Topluluk Blogları kategorisini yazıyı hazırlamaya karar vermeden 1 saat önce detaylı inceledim. Ve gördüklerim karşısında şaşırdım :) Şuan için 45 adet blog mevcut ve inceleme sonucunda bunlardan en az 8-9 tanesinin Topluluk blogu olmadığını keşfettim. Bu kategoriye nasıl dahil olmuşlar çok merak ettim gerçekten. He birde işin ilginci Site İmleme sitesi (Baya bildiğiniz imleme sitesi, Tusul tarzı) Topluluk Blogu olarak kategoride yerini almış.. Çok ironik bir durum değil mi ?

Ee kategoriler bu kadar gereksiz ve yeni bloglar ile dolup taşarsa ne olur ? FriendFeed, Twitter vb. online paylaşım sitelerinde birbiriyle muhabbet eden insanlar arasında "Bak bu benim linkim, oyunu bana verirsen sevinirim" tarzı mesajlar mevzubahis olur. E bu kadar çok blog arasında kaybolmak istemeyen bir seçmende tavsiye edilen linkten oyunu yapıştırıverir..

Neyse efendim, yazının başında da belirtmiştim; kimseyi kötülemek için anlatmıyorum bunları.. Sadece durumu özetleyen bir makale olsun istedim. Herkes kendini iyi biliyor..

Yarışmayla ilgili bir tavsiye vermek gerekirse; bütün blogların sisteme kabul edilip yarıştırılması yerine, daha önceden belirlenmiş ve güvenilir kişilerden oluşan bir jüri hazırlanıp, kategorilere yerleştirilmek üzere güzel bir ön eleme yapılabilirdi.

23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı

Bugün 23 Nisan Neşeyle doluyor İnsan :)

Vay be çocukluğumdan bir yıl daha uzaklaşıyorum. Küçükken okullarda okuduğumuz şiirler, saatler süren törenler ne çabuk mazi olmuş öyle :) Hatta nerdeyse şimdiki çocuklar çok şanslı diye klişe bir cümle bile kurabilirim. Ama bu güzel günü katletmeye gerek yok :)

Hadi bugüne yakışır birde şiir okuyalım beraber:

Baharın mutlu günü
Yurdumun kutlu günü
Neşelerin düğünü
Güzel 23 Nisan

İnanarak yürekten
Hız aldık Atatürk’ten
Bizi ona yükselten
Bir el 23 Nisan


Bu arada Google'da yine yapıcağını yapmış. Özel günleri hiç kaçırmayan Google Amca adına yakışır bir logo ile günümüzü süslemiş :)

23 nisan çocuk bayramı

7'den 70'e herkesin 23 Nisan Çocuk Bayramı kutlu olsun efendim..

22 Nis 2009

Kadınlar Yarı Seytandır

Evet arkadaşlar. Konu başlığından da anlaşıldığı gibi, kadınlar yarı şeytandır. Peki neye dayanarak bunu söylüyorum veya neden söylüyorum veyahut neden yarı şeytandır ?
Dünyada İlk insan babamız Hz. Adem ve Annemiz Hz. Havva'dır. Allah ilk yasağı gıdaya koymuştur. Peki neden alkole, domuz etine falan koymamış ilk olarak da gıdaya koymuştur ? Çünkü o zamanlar ağaçlardan meyve yiyerek besleniliyordu. Gıda yasağı derken, bize ait olmayan bir meyveyi yemek haramdır biliyorsunuz. Allah demiş ki Adem babamıza, o ağaçtan yersen eğer zalimlerden olursun. O ağaçtan yeme sakın !
Şeytan cennetten kovulduktan sonra Adem ile Havva'yı kandırmaya çalışmıştır. Yasak edilmiş bir ağaçtan yememesini istenmiştir biliyorsunuz. Şeytan Havva annemize vesvese vererek onu kandırmıştır. O ağaçtan yedirtmeye çalışmıştır ve bunda da başarılı olmuştur. Ve Havva annemizde Adem babamızı kandırmış, ikiside o ağaçtan meyve yemişlerdir. Bu yuzden Şeytan ilk bir kadını kandırdığı için, kadınlar yarı şeytandır denir.
Bunu yazımı kafamdan yazmıyorum elbet. Bu olanlar zaten Kur'an'da yazıyor. Adem babamız Allah'ın emirlerini unutup, şeytana kanmış ve o ağaçtan yemiştir. Allah bana ne demiş diyede hatırlama gayretide sunmamıştır Adem babamız. Ta-ha suresinin 115. Ayetinde şöyle buyuruluyor: "Andolsun, Biz bundan önce Adem'e ahid vermiştik, fakat o, unutuverdi. Biz onda bir kararlılık bulmadık. "
Umarım sizlere faydalı bir yazı sunmuşumdur. İyi okumalar diliyorum...

Google Dünya Günü Logosu - Nasa Earth Day 2009

nasa, earth day, 2009

Google'ın Dünya Günü'ne özel yaptığı çalışma sonucu çıkan bu logoda yine eskiye nazaran küresel ısınma portresi çizilmiş. Aslında özel günlerde değil de hergün hatırlanması ve hatırlatılması gereken bir gün olmalıydı. Çünkü bildiğiniz gibi küresel ısınma Dünyayı tehdit eden en büyük felaketlerden biri olarak gösteriliyor. Hatta gerekli duyarlılık sağlanmaz ise 50 yıl içinde Dünya yokolma tehlikesi ile karşı karşıya geleceği bile söyleniyor bilimadamlarınca..

Bu konuda NASA'nında özel bir sürprizi varmış: 22.04.2009 (bugün) NASA Dünyanın yüksek çözünürlüklü görüntülerini yayımlıyacakmış. Bu görüntülere ise NASA'nın televizyonundan veya internet sitesinden ulaşmak mümkün...

Şuan için 34 adet görüntü websitelerine yerleştirilmiş bile. Bunun için aşağıdaki adrese tıklamanız yeterlidir.

Nasa Earth Day 2009

19 Nis 2009

Manga Sehr-i Hüzün Albümü

Altın Plak ödüllü ilk albümlerinin çıkışında (Aralık 2004) "Bir kadın çizeceksin", "Bitti Rüya", "Dursun zaman" gibi parçalarıyla popülerleşen Manga grubu, geçen bunca zamandan sonra nihayet ikinci albümleri olan "Şehr-i Hüzün" ile tekrar karşımızdalar.

Albüm içeriğinden bahsetmek gerekirse; Albüm 16 şarkıdan oluşuyor ve 60 dakikalık bir müzik keyfi yaşatıyor. Bunun yanısıra grubun solisti Ferman Akgül'ün prodüktörlüğünü ve yönetmenliğini yaptığı 150 dakikalık bir "maNga Belgeseli DVD"si hediye olarak veriliyor. İsteyenler CD ile birlikte bu DVD'nin de sahibi olabilecek.

CD / Albüm:

Gün Doğumu
Müzik: Yağmur Sarıgül Konuk: Tuluyhan Uğurlu
Gün Beni Benimle Bırak
Söz: Ferman Akgül, Haluk Kuruosman, Cem Bahtiyar
Müzik: Yağmur Sarıgül, Ferman Akgül
Dünyanın Sonuna Doğmuşum
Söz: Ferman Akgül, Birol Namoğlu, Haluk Kuruosman, Yağmur Sarıgül
Müzik: Yağmur Sarıgül, Ferman Akgül
Cevapsız Sorular
Söz: Ferman Akgül, Haluk Kuruosman
Müzik: Yağmur Sarıgül, Ferman Akgül
Evdeki Ses
Söz & Müzik: Alpertunga Köksal, Ahmet İşçitürk, Kerim Yüzer
Konuk: Alper Aga (Cartel)
Her Aşk Ölümü Tadacak
Söz: Haluk Kuruosman, Deniz Özbey Akyüz
Müzik: Yağmur Sarıgül, Ferman Akgül
Şehr-i Hüzün
Müzik: Yağmur Sarıgül, Ferman Akgül
Hayat Bu İşte
Söz: Yağmur Sarıgül, Haluk Kuruosman
Müzik: Tuluyhan Uğurlu, Ferman Akgül, Yağmur Sarıgül, Ferman Akgül
Konuk: Tuluyhan Uğurlu
Üryan Geldim
Söz: Karacaoğlan, Yağmur Sarıgül
Müzik: Yağmur Sarıgül
Tek Yön Seçtiğim Tüm Yollar
Söz: Ferman Akgül
Müzik: Yağmur Sarıgül, Ferman Akgül
Gecenin Ritmi
Müzik: Yağmur Sarıgül, Efe Yılmaz
Hepsi Bir Nefes
Söz: Ömer Hayyam, Ferman Akgül
Müzik: Yağmur Sarıgül, Ferman Akgül
Sessizlik Sona Erdi
Söz: Ferman Akgül, Haluk Kuruosman
Müzik: Yağmur Sarıgül, Ferman Akgül
Kaçamak Faslı
Söz: Ferman Akgül, Efe Yılmaz
Müzik: Yağmur Sarıgül, Efe Yılmaz, Haluk Kuruosman
Alışırım Gözlerimi Kapamaya
Söz: Ferman Akgül
Müzik: Yağmur Sarıgül, Ferman Akgül
Gün Batımı
Müzik: Yağmur Sarıgül, Ferman Akgül

DVD / Belgesel & Ekstra:

Manga Kuruluyor
Yarışma
Limon
İlk Albüme Doğru
İlk Albüm Kayıtları
CD ve Kaset Çıktı
Turneler
Şehr-i Hüzünün Yapımı
Şehr-i Hüzünün Görsel Tasarım
Şehr-i Hüzünün Kayıt Notları
Bizce Şehr-i Hüzün
Üsküdar'a Gider İken
Kuyruk

Bir Sarkısın Sen Atv Çocuk Yarısması - Sebnem

Yabancı ülkelerde sıklıkla yapılan çocuk şarkı yarışmaları artık ülkemizde de gösterime girdi. Fakat çocuk deyip geçmemek gerekiyor, çünkü ünlü seslere taş çıkartıcak kadar mükemmel sesler çıkabiliyor bu küçük yüreklerden :)

Doğrusunu söylemek gerekirse, dün yayınlanan ilk bölümünü izleme lüksüne erişemedim. Neden lüks diyorum, çünkü şu lanet olası bilgisayarın başından kalkıp Tv başına geçmek zor geliyor :) Neyse ki, internet denen nimet yardımıma yetişti ve bir videosunu izledim. Bu video Şebnem'e aitti ve beni bu yazıyı yazmaya teşvik etii diyebilirim..

Ülkemizde de bu kadar genç yetenekler olduğunu görmek çok güzel gerçekten. İşte sözümü haklı çıkaracak olan Şebnem'in canlı performans videosu:

18 Nis 2009

Nasıl SS alınır..

SS kısaca Screenshot demektir. Screenshot oyun içinde veya masaüstündeki aldığınız resimlerdir. bu konumdada SS nasil alinacagini anlatiyorum..

Oyun sırasında veya masaüstünde yukarıdaki resimdeki etrafında çizili olan. Bilgisayarınızdaki Print Screen tuşuna basınız. Bilgisayar bunu otomatik olarak hafizasina kaydeder..
Peki bu Screenshot nasıl alınır.
"Başlat > Tum programlar > Donatlar > Paint" bu işlemi yapip paint'i aciyoruz..Paint açildikdan sonra "Ctrl+v" basiyoruz ve resmimiz paint'e yapişiyor..daha sonra paint'in sol üstünden "Dosya > Kaydet > Masaüstü > tamam" Bu işlemi yapip resmimizi aliyoruz..
Not : Anlayamayan arkadaşlar varsa Yorum kısmından yazarlarsa videolu anlatim yapabilirim..

16 Nis 2009

Carlos Santana İstanbul Konseri - Bilet Fiyatları


Bildiğiniz gibi dünyanın müzik dalında yaşayan efsanesi olan Carlos Santana çok yakında İstanbul'da hayranlarıyla buluşmaya hazırlanıyor. Bu müthiş konserin biletleri ise 18 Nisan Cumartesi günü saat 10.00’dan itibaren Biletix ve İKSV merkezinden temin edilebilecek.

Bilet fiyatları ise şöyle; genel giriş 90 TL, sahne önü 250 TL olarak belirlendi. Konsere bilet almak isteyen ilk bin kişi, biletlerini bu fiyatlardan alabilecek.

İstanbul Kültür Sanat Vakfı'nın(İKSV) davet ettiği Carlos Santana, 6 Temmuz Pazartesi günü Turkcell Kuruçeşme Arena’da müzikseverlerle buluşacak.

Mustafa Topaloglu - Obama Video ve Sarkı Sözleri

Hello Obama :) İşte Mustafa Topaloğlu'ndan Amerika'nın yeni Başkanı Barack Obama'ya yaptığı şarkıyı dile getiriyoruz. Obama'nın başa geçtiğinden beri artan büyük beklentilere Mustafa Topaloğlu'da kendi şarkısıyla bir yenisini ekledi. Kim ne derse desin seviyorum bu adamı, sempatik ve uzaylı şarkıcımız bizim o :)




Mustafa Topaloğlu Obama şarkı sözleri:

Hello obama hoşgeldin başkanlıga
barış getir bu dünyaya
obama obama hoş geldin başkanlıga
durdur bu savaşları
bitsin artık gözyaşları
geri getir umutlar
durdur bu savaşları
bitsin artık gözyaşları
geri getir umutları

14 Nis 2009

Mimar Sinan'ın Dogum Günü - Google Logo

mimar sinan doğum günü, mimar sinan eserleri, mimar sinan
Yeni bir Google sürprizi ile daha karşınızdayız :) Bu seferki Logonun hakkını vermek istiyorum, çünkü şuana kadar yapılmış olanların en iyisi diyebilirim.

Bu logonun amacı ise Mimar Sinan'ın Doğum Günü'nü kutlamak ve hatırlatmaktır. Bizde Mimar Sinan hakkında kısa bir özet geçelim:

Mimar Sinan Kimdir ?
Kayseri’nin Ağırnas köyünde doğdu. Yavuz Sultan Selim zamanında devşirme olarak İstanbul’a getirildi. Zeki, genç ve dinamik olduğu için seçilenler arasındaydı. Sinan, At Meydanı’ndaki saraya verilen çocuklar içinde mimarlığa özendi, vatanın bağlarında ve bahçelerinde su yolları yapmak, kemerler meydana getirmek istedi. Devrinin mahir ustaları mahiyetinde han, çeşme ve türbe inşaatında çalıştı. 1514’te Çaldıran, 1517’de Mısır seferlerine katıldı. Kanunî Sultan Süleyman zamanında yeniçeri oldu ve 1521’de Belgrad, 1522’de Rodos seferinde bulunarak atlı sekban oldu. 1526’da katıldığı Mohaç Meydan Muharebesinden sonra sırası ile acemi oğlanlar yayabaşılığı, kapı yayabaşılığı ve zenberekçibaşılığa yükseldi. 1532’de Alman, 1534’de Tebriz ve Bağdat seferlerinden dönüşte “Haseki” rütbesi aldı. Bağdat seferinde Van Kalesi Muhasarasında, göl üzerinde nakliyat yapan kalyonlara top yerleştirdi.

Korfu, Pulya (1537) ve Moldovya (1538) seferlerine katılan Mimar Sinan, Moldovya (Kara Buğdan) seferinde Prut nehri üzerine onüç günde kurduğu köprü ile Kanunî Sultan Süleyman’ın takdirini kazandı. Aynı sene başmimarlığa yükseldi.
Mimar Sinan, katıldığı seferlerde Suriye, Mısır, Irak, İran, Balkanlar, Viyana’ya kadar Güney Avrupa’yı görüp mimari eserleri inceledi ve kendisi de birçok eser verdi. İstanbul’da devrin en meşhur mimarları ile Bayezid Camii’nin ustası Mimar Hayreddin ile tanıştı.

Eserleri hakkında bilgi almak istiyorsanız Tıklayın.

12 Nis 2009

Galatasaray 0 - 0 Fenerbahçe Maç Özeti (Genis Özet)

Ligin kilit noktalarından biri olan derbilerde artık tamam mı devam mı mücadelesi atmosferi hakim oluyor. Hal böyle olunca bizi son derece hırslı bir maç beklerken onun yerine hırçın ve futbol ile alakası olmayan bir 90 dakika yaşattı.

Maçı internetten canlı olarak izlediğim için gayet mutluyum :) Bunun yerine cebimden para verip bir Kafede izlemek inanın hiç hoş olmazdı. Çünkü dünyanın sayılı derbilerinden biri olarak gösterilen Galatasaray - Fenerbahçe maçlarının en kötüsünü bu akşam izlemiş bulunmaktayım..

Galatasaray Fenerbahce Maç Özeti:
İlk yarıda Galatasaray'ın bulduğu birkaç pozisyon ile kendimizi maç izlediğimizin farkına vardırması çok hoş bir duyguydu tabi :) Şaka yada komiklik olsun diye söylemiyorum. Gerçekten türk futbolunun diğer liglerle kıyaslanması yapılırsa sınıfta kalmamamız için hiçbir sebep yok. Tek bir faulde horaaa diye hakemin üzerine çullanan futbolcular, taraftar maskesi ile ona buna küfür eden ve sahayı bombardıman olarak kullanan seyirciler ile Süper Lig'e yakışır bir maç izledik :)

İkinci yarıda biraz düzelmeler olsa da genel olarak baktığımızda iki takımında Şampiyonluğu haketmediği bir performans oldu. Özellikle 90'+ yaşanan kavgalar ve seyircilerin galeyanı görülmeye değerdi. Hakemin bu çıkan büyük arbedeye tepkiside 90+'da 4 kırmızı kart göstermesi ile rekor kırmasına yol açtı :)

Kırmızı Kartlar: Emre Aşık, Arda Turan (Galatasaray) Lugano, Semih Şentürk (Fenerbahçe)



BÖ! Topluluk Blogları Kategorisinde DüsünGeç Rüzgarı

Bildiğiniz üzre daha önce BÖ'ye Topluluk Blogları kategorisinde katılacağımızı duyurmuştuk. Artık Oylama süreci geldi çattı ve yaklaşık 2 hafta boyunca bu süreç devam edicek..

Tabi bu sırada çeşitli propagandalar yapıp seçmenlerden oy toplamamız gerekiyor :) Öyle bize oy verin sizin adınızı blogumuzun tepesine altın harflerle kazıyalım gibi cümleler kurmak istemiyorum. DüşünGeç Ailesi olarak 9-10 aydır Blog piyasasındayız ve bu zaman zarfı içerisinde birçok kaliteli paylaşımlar ile sizlerle beraber olduk. Kiminizin çok işine yarayan, kiminizin beğenisini kazanan paylaşımlardı bunlar tabiki..

Şimdi bizim de bu emeklerimizin karşılığını alma vakti geldi diye düşünüyoruz. Tek yapmanız gereken aşağıdaki adreslere tıklayıp üye olmanız ve Topluluk Blogları kategorisinde DüşünGeç'i oy yağmuruna tutmanız. Başka bir isteğimiz yok :)

Üye Olmak için Tıklayın.

DüşünGeç'e Oy Vermek İçin Tıklayın.

Oy verenlerin elleriniz dert görmesin inşallah :)

Teşekkürler herşey için..

10 Nis 2009

Msn'de Silen kisileri gorme !!

Bu konumda msn deki kişilerin sizleri kesin olarak silip silmedigini gormeye yaracak..
Öncelikle Msn Messenger açıyoruz Msn en üsten "Araçlar , Seçenekler , Soldan Gizlilik " daha sonra çıkan yerden sag ve soldaki adamlarin ustune sag tiklayin ve gerisinide alttaki resme bakarak yapin.. eger sag tikladiginizda "SİL" yazisi varsa o kişi silmiştir..

İşte resim ;



8 Nis 2009

Necati Sasmaz haber sitesi

Kurtlar Vadisinin Baş Rol Oyuncusu Polat Alemdar`ın Baş Yazar Olduğu "yazete.com" Yayında.

İzlenme rekorları kıran "Kurtalar Vadisi Pusu" Başrol oyuncusu Raci Şaşmaz ın baş yazar olarak görev aldığı yazete.com İnternet Medyasına yayın hayatına başladı.
İnternet medyasının gücünü keşfedenler sanal alemde büyük yatırımlar yapmaya başladı. Polat Alemdar yani Necati Şaşmaz ın da baş yazar olduğu Yazete ( yazete.com ) da bunlardan birisi oldu…
İnternet dünyasına farklı bir soluk getiren yazete, geniş kadrosu ile dikkat çekiyor.

Sloganları ise ‘‘Gazete Yazar , Yazete Okunur”. Yazarları arasında Pana Film ekibinden birçok kişi bulunuyor Necati Şaşmaz ( Polat Alemdar) , Hasan Kaçan ( Ekmek teknesi ) , Sönmez Atasoy ( Halo - Halil İbrahim Kapar )

Hadi Bakalım Hayırlısı ...

7 Nis 2009

Helikopter Kazasının Nedeni

Son Zamanlarda Türkiyeyi Sarsan Büyük Acı; Muhsin Yazıcıoğlunun Helikopter Kazasının Nedenleri

Ulaştırma Bakanlığı; BBP Lideri Muhsin Yazıcıoğluyla Birlikte 5 Kişinin hayatını Kaybettiği Helikopter Kazasının Ön Raporunu Hazırlamış işte raporlardan bazı notlar:
Yapılan İncelemede kaza bölgesini uçuşa elverişli olmadığı söyleniyor ve orijinal bağlantı yerinde olduğu belirlenen ELT cihazının antenin çarpmanın tesiriyle kırılarak koptuğunun tespit edilmiş.

“Yapılan incelemelerde kaza bölgesi hava koşullarının görerek uçuşa elverişli olmadığı, görüş mesafesinin 2 kilometrenin altında 350-400 metre bulunduğu, bulut alt tavanının 450 metreden düşük olduğu, havanın 8/7 oranında yoğun bulut tabakasıyla kaplı olduğu tespit edilmiştir. Pilotun yalnızca Kahramanmaraş meydanına ait meteoroloji bilgilerini aldığı ses kayıtlarından tespit edilmiştir. Ancak uçuş rotasına ait ayrıntılı meteoroloji raporlarını aldığına dair herhangi bir kayda rastlanmamıştır.
Bu Raporda Açıkca Helikopterin Hava Koşullarına Dayalı Olarak Düştüğü Söyleniyor Ama Son günlerdede Haberlerde Duyduğumuza Göre; Helikopter Kazası Süikastmı ? Soruları Ortalıkta. Acaba gerçek Ne ?
Biraz Geç Oldu Ama hayatını kaybedenlere Düşüngeç ekibi Olarak ALLAH`tan Rahmet Dileriz.

Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz!

Sanırım bu cümle hiçte yabancı değil bize ? Niye yabancı olsun ki zaten ?

Ne zaman Google'da acil bir işimiz çıksa ve arama yapsak bu tarz forumlara denk geliyoruz (Nedense). Tam ihtiyacımız olan bilgiyi bulmuşken gerekli indirme linki için üye olma zorunluluğu ile karşılaşıyoruz. Bunlar yine iyi, bazı forumlarda konunun yazılarını ve yorumlarını bile okumak için üye olmak gerekiyor. Tam bir kepazelik :)

Bunun nedenini sorunca da şöyle bir yanıt alıyoruz; "Bu tür paylaşımların artması için üye sayımızın yükselmesi gerekiyor"

Ne alakası var arkadaşım. Şahsen bu tarz misafir girişlerine kapalı paylaşımlarda hiç vakit kaybetmiyorum. Direkt "Geri" butonuna basarak yoluma devam ediyorum. Ama çok acil olursa mecburen üye oluyorum, fakat hiçbir paylaşımda bulunmayıp sadece istediğim linklerle ilgileniyorum. Peki sonuç ne oluyor ? Üye kazandı forum.! Ama pasif üye..

Ya linkler misafir girişlerine açık olsaydı ne olurdu ?

1. Umduğunu ağrısız sızısız bulup memnun olan bir ziyaretçi.

2. Msn yada farklı iletişim platformlarında forumdan bir başlığın linkinin verilmesi ve bu sayede kısa sürede popülerleşme imkanı..

3. Ziyaretçinin forumda kalma süresini maksimuma çıkarma ve sayfa görüntüleme sayısını yükseltme..

4. Rahat dolaşım sayesinde foruma "gönüllü" olarak üye olunmasını sağlamak.

5. Gönüllü üye olan ziyaretçinin çevresine foruma tavsiye etmesi ve "aktif üye" kazanmayı sağlamak.

Daha birçok madde sayılabilir bununla ilgili ama temelde anlatmak istediğimi anlamışsınızdır. Hangisi daha yararlı siz karar verin sayın forum sahipleri..

Pasif üye mi yoksa Aktif üye mi ?

5 Nis 2009

Aksiyon Oyunları Görmeye Yararlı

Kaynaklara Göre ABD de Yapılan Bir Araştırmada Aksiyon Oyunlarının Görmeye Yararlı Olduğu Ortaya Çıkmış.

Gri tonları arasındaki değişiklikleri fark etmenin insanlara doğuştan bağışlanan bir yetenek olduğu ve bu yeteneğin geliştirilemeyeceği düşünülürdü. Ancak, Rochester Üniversitesi'nden Zihin ve Algı bilimi Profesörü Daphne Bavelier, yaptığı araştırmada aksiyon oyunlarında deneyimli oyuncuların kontrast değişikliklerini %58 gibi bir oranda daha başarılı olarak farkedebildiğini ortaya çıkardı.

"Normalde, kontrast duyarlılığı ancak gözlük veya gözlerin optik bölgelerini değiştiren göz ameliyatları ile arttırılabilir" şeklinde konuşan Bavelier, "Ancak bulgularımız aksiyon odaklı video oyunları oynanması, beyini bir şekilde eğitiyor ve mevcut görsel bilgiyi daha etkin bir şekilde kullanmaya olanak tanıdığını gösteriyor" diyor.

Araştırmaları boyunca video oyunlarını oynamaya devam eden deneklerin, oyun oynadıkları sürece kontrast farklılıklarını algılama seviyelerinin arttığını ifade eden Bavelier, deneklere oyun oynamalarını bıraktırdıklarının ardından, bu gelişmelerin durakladığını söyledi.

*** Bu ilüstrasyonda, kontrast algısı %58 daha iyi olan bir insanın, normal görme yetisine sahip bir insana nazaran nasıl bir görüntüyle dünyaya baktığı gösteriliyor.

Kaynak: ntvmsnbc

2 Nis 2009

Temel Blogger Kullanma Kılavuzu - 2 -

Temel Blogger Kullanma Kılavuzu'nun ikinci yazısı ile karşınızdayım. Sözü uzatmadan bilgi paylaşımına geçelim:

1. Yazı Başlıklarımızın Linkini Seo'lu hale getirelim:

a. Hazırladığımız yazıyı yayınlamadan önce başlığımızda ufak bir oynama yapıyoruz. Örneğin başlığımız Fıstıkçı Şahap olsun; Blogger'da türkçe karakter kabul edilmediği için bu başlığı ilk önce ingilizce karakterli yazıp "yayınla" diyoruz. Yani "Fistikci Sahap" olarak yayınlayıp daha sonra düzenle diyerek başlığı "Fıstıkçı Şahap" olarak düzeltiyoruz. Böylece yazılarımızın url'si bozuk çıkmamış oluyor.

b. Draft Blogger ile yazı gönderiyorsanız ilk anlatıma ihtiyaç duymazsınız. Çünkü Draft Blogger'da yeni çıkan bir özellik ile başlığınızı ilk olarak "Fıstıkçı Şahap" olarak yayınlasanız bile url'niz düzgün yani ingilizce karakterli çıkıyor ;) Bu yüzden Draft Blogger'ı öneriyorum. (Draft Blogger Giriş)

2. Blogger'a Yorum Formu ekleme:

Aslında yeni çıkan temalarda bu yorum formu hazır bir şekilde veriliyor fakat eski temalar için tekrar etmekte fayda var. Bunun için Blogcu Forum'dan alıntı yapmak istiyorum:

Şimdi işlemleri sıralıyorum:

a. http://draft.blogger.com/home adresinden giriş yapıp blogunuzun "Ayarlar/ Yorumlar/ Yeni yorumun yerleştirilmesi/ Aşşağı karıştırılmış kayıt" seçeneklerini sırasıyla işaretliyorsunuz.

b. Bazı bloglarda (bende öyle oldu) kodlarda değişiklik yapmak gerekecek. şimdi "yerleşim/ html'yi düzenle/ ye giriyoruz ve "Widget Şablonlarını Genişlet"e tıklıyoruz ve ctrl+f'ye basın ve arama kutusuna "data:postCommentMsg" yazın (2.si olması lazım) şöyle bi kodlar olacak:

<p class='comment-footer'>
<a expr:href='data:post.addCommentUrl' expr:onclick='data:post.addCommentOnclick'><data:postCommentMsg/></a>
</p>


bu kodları şunlarla değiştirin:

<p class='comment-footer'>

<b:if cond='data:post.embedCommentForm'>
<b:include data='post' name='comment-form'/>
<b:else/>
<b:if cond='data:post.allowComments'>
<a expr:href='data:post.addCommentUrl' expr:onclick='data:post.addCommentOnclick'><data:postCommentMsg/></a>

</b:if>
</b:if>

</p>


c. Önizleme yapın. Hata vermezse kaydet diyip yeni blogunuza bakabilirsiniz.

Kaynak

3. Yazılarınız için "Devamını Oku" eklentisi:

İlk önce Blogger panelinizden Yerleşim > Html Düzenle'yi seçiyoruz. Daha sonra "Widget genişlet" seçeneğine tıklıyoruz ve head tagının sonuna aşağıdaki kodu ekliyoruz:

<style>
<b:if cond='data:blog.pageType == "item"'>
span.fullpost {display:inline;}
<b:else/>
span.fullpost {display:none;}
</b:if>
</style>


Sonra "data:post.body" kodunu buluyoruz (Ctrl + f ile arama yapabilirsiniz) ve bulduktan sonra aşağıdaki kodu ekliyoruz:

<b:if cond='data:blog.pageType != "item"'><br/><a
expr:href='data:post.url'>Devamını okuyun...>></a>
</b:if>


Son olarakta şablonu kaydediyoruz.

Bundan sonra yazılarımıza gerekli kodları ekleyerek görünmeyecek olan kısımları belirliyoruz:

<span class="fullpost">Görünmeyecek olan yazı</span>


İşte hepsi bu kadar.


Temel Blogger Kullanma Kılavuzu - 1 -

Pagerank Nisan Güncellemesi - 2009

Son 1 haftadır webmaster dünyasının kafasını kurcalayan Pagerank Güncellemesi 02.04.2009 tarihinde gerçekleşmiş bulunmaktadır.

Bu konuda birkaç sözüm olacak tabiki; Pagerank kavramını daha önceki makalemde paylaşmıştım (Bkz: Google Pagerank Kavramı). Şimdi bu işten ekmek yiyenler, yani Pr değerine göre ticari iş yürüten webmaster sayısı çoğunlukta ve bunu zaman zaman bende yapıyorum. Fakat Pr değerine bakıpta bir siteye reklam vermek yada link satın almak biraz aptalca geliyor bana..

Nedeni şöyle; 1 Aylık yeni bir websiteye alınan Pr değeri yüksek (Örn: Pr5 - Pr6) linkler ile ilk güncellemede tahminen Pr4 değeri aldırılabilir. Belki daha da yüksek bir Pr değeri verilebilir, bu tamamen aldığınız link kalitesine bağlı. Şimdi bu Pr 4 değerini almış site sizce kaliteli bir sitemi oluyor ? Tabiki de hayır.

Burada önemli olan Pr değerinin yüksek olması değil. Önemli olan Alexa Rank ve Domain yaşı etkenleridir. Google'da bir arama yaptığınızda ilk sıralara çıkan sitelerin Pagerank değerlerini karşılaştırın. Pr 1-2 değeri olan site ilk sırada çıkarken Pr 3-4 değeri olan site daha geride oluyor bazı durumlarda.. Anlatmak istediğim Pr değeri ile website kalitesi ölçmek çok yanlış. Bunu aksi olarak düşünmek ve güncellemelerde neden benim pr değerim düştü yada neden yükselmiyor demek bir bebeğin mızmızlanması gibi birşey oluyor :)

Şimdi bu güncelleme de DüşünGeç'in Pr değeri yine 3'te kaldı. Ne yani Pr değerimiz 1 veya 2'ye düşseydi bloglamayı bırakmamız anlamına mı gelecekti ?

Çok şükür Alexa değerimiz 163k gibi bir derecede ve bu çok iyi bana göre, ayrıca Dmoz'da kayıtlıyız. Kısacası Google'ın sevdiği bir websiteyiz. Önemli olan bildiklerimizi paylaşıcak bir ortam oluşturmaktı ve oda gerçekleşti zaten ;)

Unutmayın, "Pagerank" dediğiniz tek dişi kalmış canavar :)

MCSE Nedir ?

Merhaba arkadaşlar. Yeni konum " MCSE " olucaktır. Hemen sizleri bilgilendirmeye başlıyım..
MCSE'nin açılımı, Microsoft Certified Systems Engineer'dır. Yani Microsoft Sertifikalı bir mühendis de diyebiliriz. Bu sertifika bizim hayatımızı değiştirebilir.
MCSE'nin kursları vardır ve bu kurslar 8000$ gibi bir fiyat üzerine biçiliyor. Ancak burada verilen kursu küçük görmeyin. İleri düzeyde bir eğitim görüceksiniz. Aldığınız bu eğitimler sayesinde, serverlar'da çözümler ve network üzerine çözümler oluşturabilirsiniz. Bu sertifika çok işinize yarıyacaktır gerçekten. Eğitiminiz ise bir başka olucaktır..
Hangi konularda iyi oldugunuzu gösterin ve ilgi alanınızla ilgili sertifika programına katılın. Kişiliğinizde burada çok önemli bunu unutmayın.
Gitmiş oldugunuz bu kurumlarda, hocalarınızı bilgi alışverişine zorlayın. Sürekli birşeyler öğrenmeye çalışın. Buradan öğrendiğiniz bir bilgisayar terimi bile çok önemlidir. Labaratuvarlara sık gidin. Azimli ve hırslı olun ancak HIRSINIZIN YARATTIĞI MANTIK İLE DEĞİL, ZEKANIZIN MANTIĞI İLE HARAKET EDİN ! Dediğim gibi, kişiliğiniz çok önemli !!!
Bu tür kurslara gitmeden önce, bir danışın. Bunun gibi kurumlara bir danışın ve sadece kurumlara değil, bu tür kurslara gidenlerede bir danışın veya bu tür kurslarda bilgisi olana bir sorun derim.
Microsoft dediğimize göre mutlaka işin içine ingilizce girer, kurslar veya sınavlar ingilizce mi olucak?
MCSE eğitiminde ingilizce çok önemlidir. Ancak ileri seviyede değil, orta seviyede ve bilgisayar terimlerini bilicek kadar olsa yeterli olucaktır.
Kurslar çok pahalı. Girmesek olur mu ?
Gitmesenizde olur ancak girmiş oldugunuz sınav hakkında bilginiz olsun. Yeterince tecrübem var diyorsanız, kursa gitmek zorunda değilsiniz demektir.
MCSE sertifika eğitimi sadece bilgisayar sektörü için mi geçerli? Başka iş üzerinde çalışanlar bu sertifikayı alamaz mı?
Tabi ki alabilir. Yeter ki bilgisayar işleriyle ilgili bilgisi olsun.
MCSE Sertifikasını alan bir kişi daha yüksek maaş mı alıyor?
Maaşın yeri ayrıdır arkadaşlar. Maaşı bırakın. MCSE sertifakası sadece görseldir. İşe girmek için fazla bir etkisi olmuyor. Burada önemli olan, sizin çok çalışıp bu sertifikayı almanızdır ve bu sertifika ise sizin çok çalıştığınızın bir simgesidir. Maaşınız aynı kalıcaktır, herhangi bir etkisi yok.
Bize bu sertifikayı övüp, daha çok fazla maaş alıyorsunuz diyenler ise bir başkadır. Bunlar sadece kurslardaki öğrenci sayısını arttırmak isteyen kişilerdir.
Kurs reklamlarında " Yabancı ülkeler çok sayıda sertifakalı elemanlar arıyor " diyor. Bu doğru mu ? MCSE Sertifası aldıktan sonra iyi iş imkanı var mı ?
Ben bu reklamları izledim arkadaşlar. Reklam adından da anlaşıldığı gibi abartıyorlar. Ancak bu doğru. Yurtdışında daha iyi imkanlar var. Yeterince tecrübeli iseniz ve yeterince yabancı diliniz var ise, yurt dışında çalışabilirsiniz.
MCSE eğitimini kısa süreli mi, uzun süreli mi yoksa yoğunlaştırılmış eğitim mi görelim?
Kısa süreyi önermiyorum. Çünkü kısa sürede öğrenilen bilgi, yeterince iyi öğrenilemez. Yeterince denemeler yapılmaz ve dolayısıyla yeterince tecrübe edinemezsiniz.
Üniversite diploması yerine, Lise'den sonra MCSE Kurslarına mı gitsem ?
Üniversiteyi okuyun, sonra yazında kursuna gider çalışırsınız. MCSE eğitimine yazında katılabiliyorsunuz.
Eğitim ile sertifika aynı şey midir ? Kursun sonunda, katılımdan dolayı MCSE Sertifikasını mı vericekler ?
Hayır tabi ki aynı şey değiller. Kursa girip girmemeniz sizin elinizde olan birşey. Siz bu kursu görüp, belirli zorunlu sınavlardan geçiceksiniz ve sınavlarda başarılı olursanız size bu belgeyi vericekler. Bu konu hakkında firmaya danışabilirsiniz. Daha detaylı bilgi vericeklerdir.

Evet arkadaşlar. MCSE hakkında bildiklerimi sizler sundum. Aklıma gelen soruları yazdım. Sizinde herhangi sorularınız olursa, yorum yazıp bırakabilirsiniz. MCSE = Deneyim - Tecrübe - Kişilik ... Ben böyle yorumluyorum MCSE'yi. Siz konumdan anladığınız kadar yorumlayın..

Türkiye 1-2 İspanya Maç Özeti

Türkiye İspanya maçıŞoktayız! Dünya Kupası elemeleri 5. Grup 6 maçında A Milli Takımımız, İspanya'ya 2-1 mağlup oldu. Ali Sami Yen Stadı'nda oynanan ve ilk yarısı 1-0'lık üstünlüğümüz ile sona karşılaşmada İspanyollar ikinci yarıda bulduğu gollerle galibiyete uzandı. Golümüz 26. dakikada Semih'ten gelirken, İspanyollar'ın golleri 68. dakikada penaltıdan Xabi Alanso ve 92. dakikada Riera'dan geldi.

Milli Takımımız çok iyi oynadığı karşılaşmada mağlubiyeti haketmemişti. Bu sonuçla Dünya Kupası'na katılma şansını zora sokan Ay Yıldızlılarımız 8 puanda kalırken, İspanya puanını 18'e çıkartı ve liderliğini açık ara farkla sürdürdü.

ve Millilerimiz bu sonuçla gruptan çıkma şansını zora soktu.
Keşke boyle bitmeseydi..

1 Nis 2009

Google’den bir yenilik daha

Google Arama Motorun da Bir Yenilik Daha Var !

Bu Yenilik; Siz Google Arama Motoruna Bir Kelime Aramak İçin Cümle Yazmaya Başladığınız Andan İtibaren Sizin Aradığınız Kelimeye En Yakın Anlamlı Kelimeleri Bulup Size Sunuyor
Hatta Bu Hizmetin Aynısı Yahoo da da vardı. Acaba Google yahoo dan görüptemi böyle yaptı :D

İsterseniz Hep Beraber Googlenin Yapmış Olduğu Yenliği Deniyelim :










Resimlerdede Görüldüğü Gibi Ben Aramak İstediğim Kelimenin Baş Harfini Yazdım ve Google Bana Bu Harfe En Yakın Cümleleri Otomatik Çıkardı

Uzakdogu Smiley Kültürü

Bayılıyorum bu küçük kafalara, her fırsat da kullanırım

İki nokta üst üste , tire ve parantez kapa :-) işte bu kadar.

Al sana bildiğimiz smiley

Ama bu smiley i bir japona gönderin bakalım,
emin olun hiçbir şey anlamayacaktır.

Çünkü onun ülkesinde bu sevilen kafalar çok farklı ifade ediliyor.

Bizde Nokta-Tire-Parantez soldan sağa okunduğu için,
sadece başımıza eğerek bakarsak ifadeyi görebilmek mümkün.

Japonlar daha kolayını bulmuş ,her zamanki gibi {{(>_<)}}

Bu duygu belirtilerini onlar normal olarak yazıyor (yani yan yana) böylece duygu ifadeleri daha canlı ve doğal görünüyor.

Buyurun size birkaç SAMURAY SMİLEY’ İ (^_^)

Ne olur ne olmaz Gün gelir kullanırsınız, belli mi olur (^_-)

($_$) AÇGÖZLÜ OLMAK

(^_^) GÜLEN SMİLEY

(*_*) AŞIK OLMAK

(^_-) EDEPSİZCE GÖZ KIRPMAK

(=_=) UYUMAK

(@_@) KARIŞIKLIK

{{(>_<)}} HIRSINDAN ÇATLAMAK

(-_-)zzz İYİ GECELER

W(`o``)W AVAZIN ÇIKTIĞI KADAR BAĞIRMAK

( ._.) ETRAFA BAKINMAK

I(-.-)I DİNLEMEMEK

(‘;’) BEBEK

m(_ _)m ÖZÜR DİLEMEK

p(^^)q TEBRİK ETMEK

(^,@) GÖZ KIRPIP, DİLÇIKARMAK

(*^_^*) MAHCUP BİR ŞEKİLDE GÜLÜMSEMEK

(>_<) EYVAH !

(?_?) ŞAŞIRMAK

(~_~) UTANGAÇ BİR ŞEKİLDE ETKİLENMEK

<<(-_-)>> KULAK TIKAMAK