
Git artık sende, vakti geldi. Çok durdun yanımda, çok kattım seni kendime yar, terket hadi durma. Bildiğimiz sonu yazalım usulca, zorlamadan git artık, yorma. Bilirsin çok alışmışken daha fazla koyar ayrılık insana. Çok durdun yanımda, git artık yar.
Sessizce, usulca, haber vermeden git ve topla bütün duygularımı giderken, elvedaları, ağlamaları da kendine sakla. Gördüğümde canımı ne acıtacaksa, en çok da onları al yanına. Yüzünü, ellerini, gülüşlerini al mesela. Mutsuzluklarımızı, kavgalarımızı, zıtlıklarımızı bırak bana.
Özlenmeye vakit bırakmadan git artık yar, haykırışlara, yalvarışlara kalmasın zamanımız, kokun odama sinmeden git artık bu evden. Alışmak yakar canımı, bağlanmak kör eder adamı. Beni bu hallere sokmadan, elimi kolumu bağlamadan çık o kapıdan.
Geri dönme bir daha asla, alışmışsam bile sana, bakma ardına kapat kapılarını usulca. Özlersem seni eğer umursama, geri dön diye yalvarabilirim belki ama, üç, beş gün sonra geçer, sakın bana acıma. Elele gezdiğimiz sahilde ağlayarak bulursan bir akşamüstü, sakın dönüp bakma. Yalnızlığıma ağlıyorumdur, sana olduğunu sanma.
Git artık, beni ölümlere bırakma. Sensizliğe ne kadar erken alışırsam o kadar iyi bana..
Teşekkürler Gizem, güzel sözler. Vurgulanmak istenen burada aslında bağımlı kalmamak. Ne kadar bağımlı kalırsan kal, unutmayı öğren.
YanıtlaSilGizem, gelişinle birlikte toz duman ettin buraları. Ne cevherler varmış meğersem :)
YanıtlaSilTeşekkürler bu güzel yazın için..
Gerçekten çok güzel anlatmışın.İnsanın ruhuna nazik bir dokunuş yapıyor sözleriniz.
YanıtlaSil